Muş’un Varto ilçesine bağlı Çobandağı köyünde yaşayan, iki kız çocuğu annesi Saadet Kocadağ, arıcılık serüvenine yalnızca bir kovanla başladı. İlk yıllarda ürettiği balın bir kısmını aile ihtiyaçları için ayırırken, geri kalanını satarak geçimini sağladı. Zamanla balına artan talep sayesinde yeni kovanlar alarak üretimini genişleten Kocadağ, 8 yıl içinde kovan sayısını 100’e çıkardı.
Zengin florasıyla dikkat çeken dağ köyünde tek başına arıcılık mesleğini sürdüren Kocadağ, ilkbaharda kovanlarının bakımını yaparak yaylaya taşıdı. Ekim ayına kadar yaylada arılarını yakından takip eden Kocadağ, hasat zamanı geldiğinde yaklaşık 1 ton bal elde etti.
Kış mevsimine girerken evinin yanındaki arazide arıların bakımını sürdüren Kocadağ, ürettiği balı sipariş üzerine Türkiye’nin farklı illerindeki müşterilere göndermeye başladı.
EKONOMİK ÖZGÜRLÜĞÜNÜ ARICILIKLA KAZANDI
Saadet Kocadağ, 8 yıl önce sadece bir kovanla başladığı arıcılık serüveninin bugün 100 kovana ulaştığını söyledi. İşlerinin zamanla iyi gitmesiyle birlikte kovan sayısını artırdığını belirten Kocadağ, şu ifadeleri kullandı:
Şu anda 100 kovanım var. Her işi tek başıma yapıyorum; hem körük tutuyorum hem bal çerçevesini çıkarıyorum, bu da beni zorluyor. 2016’da eşimden ayrıldım ve ekonomik özgürlüğüm olmadığı için arıcılığa adım attım. Şimdi ise bu işle güzel bir şekilde geçimimi sağlıyorum. Ürettiğim balı kargo ile Türkiye’nin dört bir yanına gönderiyorum, hatta Almanya’dan bile talep geliyor ve onlara da ulaştırıyorum. Tamamen organik bal üretiyorum. Eskiden gezgin arıcılık yapıyordum, ancak bu yıl artan maliyetler nedeniyle arılarımı köyde kışlatacağım.
Köydeki zengin bitki örtüsünün balın kalitesini artırdığını vurgulayan Kocadağ, en kaliteli balı üretmek için özenle çalıştığını ve müşterilerinden gelen ilgiden oldukça memnun olduğunu da ekledi.
“ARI KOVANINA KADIN ELİ DEĞMELİDİR”
“Anzer balına rakibim, çünkü balıma güveniyorum.” diyen Kocadağ, şöyle devam etti:
Sonbaharda bal aldıktan sonra kışa hazırlanıyoruz. Arıların üstünü örttük, ekstra branda bıraktık. Arı soğuktan ölmez ama açlıktan veya nemden ölür. Onun için balını çok bırakmak zorundayız. Bu yıl balımı tahlile gönderdim ve sonucu da çok güzel geldi. Bal sattığım herkese tahlil sonuçlarını da gönderiyorum. Türkiye’nin her yerinden insanlar bize ulaşabilir. 60 yaşındayım. Gidip asgari ücretle çalışmak yerine burada arıcılık yapmayı tercih ettim. Bundan da çok memnunum. Zor yanları var ama arıcılığı çok seviyorum. Tüm kadınlar arıcılık yapabilir. Güzel bir meslek. Kadınlar sabırlıdır, arı da sabır ister. Arı kovanına kadın eli değmelidir.